etmek (dua)

Meanings of "etmek (dua)" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	etmek (dua)	say v.

Meanings of "etmek (dua)" with other terms in English Turkish Dictionary : 49 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	dua etmek	pray v.
We pray that other Member States will not go through that agony either. Diğer Üye Devletlerin de bu acıları yaşamaması için dua ediyoruz. More Sentences
General
2	General	dua etmek	pray v.
I just pray that one day I take part in a debate when things are getting better. Ben sadece bir gün her şeyin daha iyiye gittiği bir tartışmada yer almak için dua ediyorum. More Sentences
3	General	tanrıya dua etmek	pray to god v.
He prayed to God for help. Yardım için Tanrı'ya dua etti. More Sentences
4	General	dua etmek	bless v.
O believers, do you also bless him, and pray him peace. Ey inananlar, siz de onu kutsayın ve ona barış için dua edin. More Sentences
Phrasals
5	Phrasals	(birinin sağlığı, iyiliği) için dua etmek	pray for v.
We pray for compassion towards the Iraqi people and soldiers and their families. Irak halkına, askerlerine ve ailelerine merhamet gösterilmesi için dua ediyoruz. More Sentences
6	Phrasals	(bir şey için/bir şey olsun diye) dua etmek	pray for v.
They are hoping and praying for an independent and responsible Europe. Bağımsız ve sorumlu bir Avrupa için umut ve dua ediyorlar. More Sentences
7	Phrasals	(birine/bir şeye) dua etmek	pray to (someone or something) v.
I'm praying to help me find comfort with that decision. Bu kararla teselli bulabileyim diye dua ediyorum. More Sentences
General
8	General	dua etmek için diz çöken kimse	kneeler n.
9	General	dua etmek	invoke v.
10	General	dua etmek	say one's prayers v.
11	General	dua etmek	say prayer v.
12	General	birisi için dua etmek	keep one's finger crossed for v.
13	General	yemek masasında dua etmek	say grace v.
14	General	yemeklerden önce ve sonra dua etmek	say grace v.
15	General	tanrıya dua etmek	pray the god v.
16	General	birisi için dua etmek	pray for someone v.
17	General	Allah'a dua etmek	pray to Allah v.
18	General	(musevilik) dua etmek	daven v.
19	General	dua etmek	amen v.
20	General	içtenlikle dua etmek	wrestle v.
21	General	(diğerinden) daha çok dua etmek	outpray v.
22	General	şevkle dua etmek	outpray v.
23	General	dua ile elde etmek	pray v.
Phrasals
24	Phrasals	dua etmek	call down v.
25	Phrasals	dua etmek	put up v.
26	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) olsun diye dua etmek	invoke (something) (up)on (someone or something) v.
27	Phrasals	için dua etmek	pray over v.
28	Phrasals	(bir şey) için dua etmek	pray over (something) v.
29	Phrasals	-e dua etmek	pray to v.
Colloquial
30	Colloquial	mezarı başında dua etmek	say prayers upon one’s grave v.
Idioms
31	Idioms	dua etmek	lift up the hand v.
32	Idioms	biri icin dua etmek	put one's prayers out for someone v.
33	Idioms	birisi için dua etmek	be in someone's prayers v.
34	Idioms	işlerin iyi gitmesi için dua etmek	have one's fingers crossed v.
35	Idioms	şansına dua etmek	thank one's lucky stars v.
36	Idioms	tespih çekerek dua etmek	say one's beads v.
37	Idioms	dua etmek	cross one's fingers v.
38	Idioms	dua etmek	keep one's fingers crossed v.
39	Idioms	işlerin iyi gitmesi için dua etmek	have/keep your fingers crossed v.
40	Idioms	işlerin iyi gitmesi için dua etmek	cross your fingers v.
41	Idioms	dua etmek	keep fingers crossed v.
42	Idioms	dini ibadet esnasında bilmediği bir dilde ezberden konuşmak/bir şeyler söylemek/dua etmek	speak in tongues v.
43	Idioms	şansına dua etmek	thank lucky stars v.
Religious
44	Religious	(katolik inancında) tespihle dua etmek	bid beads v.
45	Religious	bağlılıkla dua etmek	offer v.
46	Religious	adanmışlıkla dua etmek	offer v.
47	Religious	dua ile elde etmek	impetrate v.
Archaic
48	Archaic	(kötülüğe karşı) dua etmek	deprecate v.
49	Archaic	dua etmek	imprecate v.